efes antik kenti

hikayesi

yapısı

konumu

Özellikle İzmir turlarının ve okul gezilerinin vazgeçilmez durağı Efes Antik Kenti ile karşınızdayız. Ziyaret eden herkesi “Zamanında bunları nasıl yapmışlar ya?”, “Bi’ şu adamların yaptıklarına bak bi’ de bizimkilerin şimdi yaptığı Konya Nasrettin Hoca heykeline bak.” diye düşündüren Efes Antik Kenti’ne gidip de büyülenmeyen yoktur diye düşünüyorum. Gitmeyenlerin bu yazıyı okuyup daha bilinçli bir şekilde gitmelerini, gidenlere de küçük bir ‘flashback’ yaşatıp farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedefliyorum. Çok uzatmadan yazılı bir şekilde gezmeye başlayalım! Baştan uyarayım, biraz uzun bir yazı (: 

Yazıya Hadrianus Tapınağı’nın girişindeki frizde yer alan Efes’in kuruluş efsanesiyle başlamak istiyorum: Atina kralı Kodros’un cesur oğlu Androklos, Ege’nin karşı yakasını keşfetmek ister. Önce, Delfi kentindeki Apollon Tapınağı’nın kahinlerine danışır. Kahinler ona, balık ve domuzun işaret ettiği yerde bir kent kuracağını söyler. Androklos bu sözlerin anlamını düşünürken Ege’nin lacivert sularına yelken açar. Küçük Menderes Nehri’nin ağzındaki körfeze geldiklerinde karaya çıkmaya karar verirler. Ateş yakarak tuttukları balıkları pişirirlerken çalıların arasından çıkan bir yaban domuzu, balığı kaparak kaçar. İşte kehanet gerçekleşmiştir. Burada bir kent kurmaya karar verirler.

Herkesin nasıl yapıldığına çok şaşırdığı Efes Antik Kenti’nde aslında bir sürü yapı var. Fakat burada sadece birkaçından bahsedeceğim.

Öncelikle dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’ndan başlayalım. Artemis Tapınağı, Tanrıça Artemis adına yaptırılan antik dünyanın mermerden inşa edilen ilk tapınağıdır. Yunan bir mimar tarafından tasarlanıp dönemin 4 büyük heykeltıraşı tarafından yapılan heykellerle süslenmiş. Ve bu eşsiz tapınak Büyük İskender’in doğduğu gece, bir Yunan tarafından ölümsüzleştirmek adına yakılmış ne yazık ki, değişik bir düşünce şahsen. Tekrar ne yazık ki günümüze bu eşsiz tapınaktan sadece birkaç mermer blok kalmış.

Sırada Efes Antik Kenti denilince gözümüzde ilk canlanan, oranın simgesi haline gelmiş Celsus Kütüphanesi’nde. Bence Efes Antik Kenti’ndeki en güzel ve eşsiz üç yapıdan biri. Bu yapı aynı zamanda anıt görevi de görüyor: Celsus ölünce oğlu bu kütüphaneyi babası adına yaptırıyor aslında. Kütüphanenin ön kısmı, Roma mimarisinin tüm özelliklerini yansıtıyor. Celsus Kütüphanesi, dokuz basamaklı merdivenle çıkılan tonozlu bir alt yapının üzerindedir. Ayrıca kütüphanede bulunan kitapların nemden korunması için yapı çift duvarla çevrilmiş. Bu duvarların üzerindeki raflarda el yazmaları saklanmış. İskenderiye ve Bergama kütüphanesinden sonra dönemin en büyük üçüncü kütüphanesidir, Celsus Kütüphanesi.

Efes Antik Kenti’nde Celsus Kütüphanesi’ne giderken karşılaşmamanızın imkansız olduğu bir yere geldik; Efes Antik Tiyatrosu. Bu tiyatro, sanat tarihi açısından dünya çapında en önemli yapılardan biri olarak kabul ediliyor. Ve ne büyük şans ki bu yapı bizim ülkemizde. Artemis Tapınağı’na göre çok iyi bir şekilde muhafaza edilmiş bu yapı, 25.000 kişilik kapasiteye sahip; günümüz tiyatrolarına göre çok büyük bir izleyici kapasitesi. 3 katlı bu tiyatronun her katı farklı bir dönemde, kentin zenginliği ve ihtişamına paralel olarak inşa edilmiş. Yakın zamana kadar pek çok sanatçının konserine ev sahipliği yapmış olsa da yapının dokusunun bozulmaması ve tarihi esere zarar vermemek adına şu an konser etkinlikleri yapılmıyor.

Efes Antik Kenti, Anadolu’nun batı kıyısı olan İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunuyor. Hala keşfedilmemiş birçok yeri olan bu antik kent, yaklaşık 125 yıldır kazılıyor. Gitmeyen arkadaşlar için küçük birkaç tavsiyem var: Havalar çok sıcakken orda yürümek biraz zor, bir de antik kentin kedileri pek cana yakın değil. Aklınızda bulunsun. (:

hale begüm demiral